Günün Sözü

Düşünmeden öğrenmek faydasız, öğrenmeden düşünmek tehlikelidir.
guzellik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
guzellik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Eylül 2014 Pazar

Yüz yogası ile gençleşmek kırışıklıklardan kurtulmak için hergün mutlaka uygulayın

Kadınlar için yılların izlerini taşıyan kırışıklıklar önemli bir konu. Daha az çizgiye sahip olmak ya da varolan çizgileri azaltmak için yıllar boyunca kremlere yatırım yapıyoruz. 
Daha genç görünmek için botoks yaptıran ya da bıçak altına yatanların sayısı da oldukça fazla. Fakat son yıllarda ortaya çıkan ücretsiz ve acısız bir uygulama var ki tüm bunlara bir alternatif sunuyor. Gittikçe popülerleşen yüz yogası, herkesin kendi kendine uygulayabileceği birkaç basit hareketten oluşuyor ve kırışıklıkları önlemeye yardımcı oluyor.

Yüz yogası yüzde bulunan ve günlük hayatta kullanılmayan kasları çalıştırmak suretiyle daha sıkı bir görünüme kavuşmanızı sağlıyor. Kolay uygulanması ve etkili sonuçları sayesinde ünlüler arasında da oldukça popüler. Yaşlarına rağmen genç görünümleri ve güzel ciltleriyle ünlü Victoria Beckham, Jennifer Aniston ve Gwyneth Paltrow yüz yogasını yapan ünlüler arasında.

Yüz yogasının düzenli olarak uygulanması gerekiyor. Her gün 20 dakika yapılması tavsiye edilen yüz yogasıyla kısa sürede bile fark yaratmak mümkün. Düzenli olarak uygulandığında, birkaç ayın sonunda daha genç ve kırışıklıkları azalmış bir cilt görünümü elde ediliyor.

Peki cildin sıkılaşmasına, şekillenmesine ve kırışıklıkları azaltmaya yarayan yüz yogası tam olarak nasıl işliyor? Yüz bölgesinde uygulanan hareketler kan dolaşımını artırıyor ve hücrelere daha çok oksijen ve besin gitmesini sağlıyor. Bu sayede daha gergin ve sağlıklı bir cilt elde ediyorsunuz. Üstelik daha az toksine ve daha çok nem emebilme kapasitesine sahip olan cildiniz çok daha sağlıklı bir şekilde ışıldıyor.

Normal yogada olduğu gibi yüz yogasında da her hareketin kendine has bir ismi bulunuyor. Her bir dokunuş başka bir kas grubunu çalıştırdığından farklı etkileri bulunuyor. Yüz yogasını uygulamak için yapılması gereken hareketler yüz yogasını anlatan kitaplarda bulunabileceği gibi internet üzerinden ulaşılabilecek videolarda da detaylı olarak anlatılıyor. Üstelik bu etkili tekniği daha da kolay bir hale getirmek için akıllı telefon aplikasyonları da üretilmiş durumda.

Siz de yüz yogasını keşfeden ve yıllardır yüz yogası eğitmenliği yapıp kurslar veren Laurdes Çabuk'un önerdiği, yüzün bazı bölgelerinde uygulanabilecek basit yoga hareketleri ile yüz yogasını keşfedebilirsiniz:

Kaz ayakları için:
Ellerinizi kaşlarınızın üstüne koyun ve kaşları kırıştırmadan yukarı doğru tutun. Elleri sıkıca kaşlara yapıştırın. Ardından kaşlarınızı çatın. Bu hareketi en az üç defa tekrar edin.

Dudak üstü çizgileri için:
Dudak üst çizgileri, burun kenarındaki çizgiler, alt yanak ve boyun çizgileri için kalemle yapılabilecek bir egzersiz. Kurşun kalemi alın ve dudağınızın arasında yuvarlayın. Kalemi öne arkaya doğru hareket ettirin, bu sırada yüzünüzde başka bir yerin kırışmamasına özen gösterin. Alt yanak kaslarının sertleştiğini göreceksiniz. Bilgisayar başında kolaylıkla yapabileceğiniz bir hareket.

Gıdı ve alt yanak sarkmaları için:
Dudaklarınızın arasına bir kaşık alın. Alt dudağı, çeneyi öne doğru çıkarın ve yukarı bakın. Alt yanak kasları, çene, boyun kasları ve gıdının gerildiğini göreceksiniz. Kas gerilince çalıştığınız bölgenin kısaldığını ve alt yanaktaki sarkmaların sıkılaştığını fark edeceksiniz. Mutfakta yemek yaparken bile kolaylıkla yapabileceğiniz bir hareket.

17 Temmuz 2014 Perşembe

Yaz sıcaklarında rahat uyumak için bunları yapın. Sıcaktan bunalıyor ve rahat uyuyamıyorsanız bu öneriler tam size göre...

Yılın en sıcak ve bunaltıcı günlerini yaşıyoruz. Gündüz ne kadar zorluk çekiyor ve bunalıyorsak gece de aynısını yaşıyoruz. Hatta bazı geceler okadar sıcak oluyor ki uykuya dalamıyoruz, dalsak bile gecenin bi saatinde uyanıveriyoruz.
Peki daha rahat bir uyku çekebilmek için ne yapabiliriz? Bunun bir çözümü var mı?
İşte sıcak gecelerde sizi rahatlatacak öneriler...
- Sorunlarınız olsa bile bunları gece fazla kurcalamayın.
- Spor yapın (ama yatmadan iki saat önce değil). 
- Dengeli beslenin, sigarayı bırakın, çay ve kahveyi azaltın.
- Yatağa yattığınızda boynunuzu da destekleyen bir yastık kullanın. Mümkünse elinizin ve kolunuzun üzerine yatarak uyumayın. Yüzüstü baş yana dönmüş uyumaktan da kaçının.
- Eğer gün içinde çok kafeinli içecek aldıysanız, ekmek ya da kraker gibi karbonhidratlı besinler alarak kafeinin etkilerini azaltın.
- Sokak gürültüsünü engellemek, sesli cihazları yatak odasından çıkarmak, çare olabilir.
- Uyku saatlerimizi ve süresini bilmek ve bunlara uygun saatlerde yatıp kalkmak, sağlıklı bir uykunun ilk şartıdır.
- Yatmadan hepsini kapatın, perdeleri çekin. Işık uykuya mani olur. Elektronik cihazlar, hatta gece lambası dahi sıcaklığı arttırır.
- Bazılarımızın yatakta yemek yeme, televizyon seyretme gibi alışkanlıkları vardır. Ancak, yatak sadece uyumak için kullanılmalıdır. Yatmadan önce zihni yormayan kitaplar okunabilir.
- Uzmanlara göre yatak en az 180×240 cm boyutlarında olmalı.
- Yatmaya yakın alkollü içkiden kaçının.
- Isı yalıtımlı mekânlar kışın sıcak, yazınsa serin olur. Yalıtımla soğutma cihazlarının harcadığı enerji de yüzde 50 azalıyor.
- Uygun büyüklük ve güçte klima satın alın. Klimayı dış ortamdaki sıcaklığın en fazla 5-6 derece altına göre ayarlayın.
- Fransa’da yapılan bir araştırmaya göre yatak odasında cep telefonu çalması, kaliteli uykudan ortalama 50 dakika çalıyor.
- Aşırı yağlı ve şekerli yiyecekler uyutmaz. Sıcak havada hafif yiyecekler yiyin ve yemek ile uyku arasına en az üç saat koyun.
- Ayrıca fasulye, brokoli, karnabahar, Brüksel lahanası gibi gaz yapan sebzelerden ve mide yanması yapabilecek baharatlardan da akşamları kesinlikle uzak durulması gerekiyor.
- Serotonin, tripofan ve melatonin yönünden zengin bazı besinler uyumanıza yardımcı olur; ılık süt bunların başında gelir.
- Ayrıca ton ve kalkan balığı, enginar, badem, yumurta, şeftali, ceviz, kayısı, kuşkonmaz, keten tohumu, yulaf, patates ve muz da uyku getiren diğer besinlerdir.
- Terleme, su ve elektrolit kaybına yol açar. Sıcakta serinlemek için bol su için. Günlük ihtiyaç 1.5 litre.
- Yatmadan önce (en fazla 37 derecede) alınacak ılık bir duş uyumaya yardım eder. Duştan sonra saçınızı ıslak bırakmak da faydalı olacaktır.

Güzel ve canlı bir cilt için bunları yiyin. Oruç tutarken tazelenen cildinizi bu besinlerin desteğiyle daha da canlandırabilirsiniz.

Oruç tutmak vücutta yarattığı detoks etkisiyle cildinizi de tazeliyor. Doğru nefes alıp vererek ve aşırı beyin faaliyetlerini azaltıp, herkesin kendi bedenine yoğunlaşarak çok daha kolay oruç tutabileceğini dile getiren Beslenme Danışmanı Dr. Gönül Ateşsaçan, “Oruç tutmak tam bir arınma yani detoksdur. Vücut toksinlerden arınır ve tüm organlar sindirimle uğraşmak yerine kendini yeniler, cildimiz de buna dahildir. Unutulmaması gereken konu bolca sıvı alınması gerekmektedir. Bunu da en kolay su, taze meyvelerden yapılmış meyve kompostosu ve ayrandan alabiliriz. Oruç tutmayı cildiniz ve güzelliğimiz açısından avantajlı hale getirebiliriz. Bol sebze meyve tüketmek, sahurda mutlaka yumurta, bol meyve, peynir, süt gibi protein ağırlıklı beslenmek, iftarda ise yine protein ve sebze tüketmemiz uygundur” diye konuştu.

10-12 bardak su şart

Ramazan dışında cilt güzelliği için neler yapılması noktasında da bilgiler veren Ateşsaçan, “Antioksidan destek alınabilir. Günde 10-12 bardak su tüketilmelidir. C ve E vitaminleri, bolca yeşil yapraklı sebzeler, lahana, pazı, havuç, biber tüketilmelidir. Cilt için bolca su ve bol oksijen gerekli. Bu arada mutluluk hormonu olan serotonini unutmayalım, mutluyken kan akışı dengelenir, cilt pembeleşir ve güzelleşir” ifadelerini kullandı.

Cilt güzelliği için bunları yiyin

Cildimiz için tüketilmesi gereken besinleri de sayan Ateşsaçan, “Antioksidanları kullanmak, cildi ve damarları korur. Meyvelerden böğürtlen, yaban mersini, elma, kiraz, siyah erik, ahududu, kızılcık, çilek, avokado, portakal, kırmızı üzüm; sebzelerden brokoli, zencefil kökü, sarımsak, kırmızı lahana, ıspanak gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler, kırmızı biber, havuç, soğan, domates yağlı tohumlardan fındık, ceviz tahıllardan yulaf ezmesi, kabuklu pirinç tüketilmelidir. Yazın özellikle ambalajlı, işlenmiş gıdaları tüketmeyin. Taze meyve ve sebze tüketmeye özen gösterin. Katkı maddelerinin hepsi toksindir. Zehir vücutta yağların toplanmasına neden olur” şeklinde konuştu.

28 Haziran 2014 Cumartesi

EL NE DER?

El ne der? Toplum olarak en büyük problemlerimizden biri “el ne der” kaygısıdır. “Allah ne der” in çok daha önündedir çoğu zaman. Allah (c.c) emrinin, rızasını önüne geçen her şey puttur oysa. El putundan kurtulmak lazım.
Evler elin ne diyeceğini dikkate alarak döşenir, çeyizler el için yapılır. Evin en güzel odası, el için her daim temiz ve bakımlı tutulur, ev halkına kullandırılmaz.
Eş seçerken bile başkaları ne der kaygısı güden çok kişi var. EI gün “bula bula bunu mu buldu” der diye beğendiği adayı kabul etmeyenler var. Ya da sırf el tarafından kınanmamak “Buna mı vermiş kızını ya da bunu mu almış oğluna” sözünü duymamak için çocuklarının kısmetine engel olanlar, evladını sevdiğine vermeyenler var.
Genç yaşta dul kalmış fakat” el ne der” kaygısından evlenmeyen hanımlar da çok var. Oysa “ne der” diye çok değer verdiği eller kapısını kapattığında o yalnızlığı ile baş başa kalır fakat bunu düşünmez. Düğünler, nişanlar, elden “aferin almak” için çok gösterişli yapılır. “Bu yaptığım israf mıdır Allah razı mıdır” diye düşünülmez. Üzüntülerimiz, sevinçlerimiz çoğu zaman el kaygısı ile belirlenir.
Geçen gün bir profesör canlı yayında karısını azarlamış. Aman aman o kadın neden boşanmıyormuş da o adamla yaşamaya devam ediyormuş. Feministler baskıyla kadını boşanmaya teşvik ediyor. Elbette yapılan hoş bir şey değil, erkek karısını başkalarının önünde rencide etmemeliydi fakat bu o iki kişiden başka kimseyi ilgilendirmez ki. Sırf el gördü diye kadın neden bir olaya bakıp yuvasını yıksın ki? Bu da açıkça bir el baskısı.
“Allah ve rasulü ne der, ben ne diyorum, eşim ne der, çocuklarım ne der, anne babam ne der.” Bunlar elin ne dediğinden çok daha önemlidir.
Küçük yaştan itibaren anneler-babalar farkında olmadan çocuklarına elin her şeyden daha önemli olduğu mesajı veriyorlar. Bir kaç misal “Evi dağıtmayın bir gelen olursa ne der! Kalk kızım evi temizleyelim komşu gelse dilinden kurtulamayız. Hareketlerine dikkat et bize laf getirme kızım. Oğlum öyle yapma millet ne der!…”
Mesela hoca çocuklarının çoğunun dini yaşantı ile problemleri vardır. Çünkü pek çoğu “Sen hoca çocuğusun, babana- annene laf getirme, sen imam kızısın-oğlusun öyle yapma…” diye büyütülmüştür. Davranışın sebebi din üzerinden ele bağlanınca çocukta tepkiyi dine karşı duyabiliyor.
Aslında çocukların uyarıldığı konuların çoğu gerçekten yapılması ya da yapılmaması gereken şeyler fakat sebep olarak başkalarını göstermek çok hatalı. Davranış el için yapıldığında elin görmeyeceği duymayacağı yerde her şey yapılabilir hissi oluşabilir çocukta. Çocukları eğitirken ve öğretirken davranışlarının ölçüsünü el üzerine kurmamaları için ellerine “el ne der” terazisi vermeyelim.
Onların yaşlarına uygun, anlayabilecekleri şekilde, inancımız doğrultusunda, güzel, mantıklı açıklamalar yapmak gerek. “Bunun yerine daha doğru nasıl bir hareket ne olabilir? Bu davranışın sonunda bir düşün bakalım ne gibi problemler çıkabilir? Sen bunların sonuçlarına razı mısın? Yaptığın davranışın sonucu başkalarını da etkilediğinde bunun sorumluluğunu almaya hazır mısın?” gibi. Onları düşünmeye, doğru davranışı yapmaya sevk eden cümleler olması daha iyi olur.
Tabii ki belli bir ölçüde el önemlidir. Herkes yaptığıyla başkasına örneklik oluşturuyor. Yapılan meşru olmayan bir davranışsa yayılmasına sebep olmamak gerek. Ya da başkalarının anlamasının zor olduğu bir durum ise boş yere dedikoduya kalmamak için dikkatli olmak gerek. Bundan daha fazla değil. Hayatını elin övgüsü ya da yergisi üzerine kurmamak gerek.
El kaygısını attığımız zaman üzerimizden büyük bir yük kalkacak. “Elin ağzı torba değil ki büzesin” demiş atalarımız. Ne yaparsan yap elin ağzını kapatamazsın. Yapılan davranış iyi ya da kötü kimi övecektir kimi yerecektir. Herkes kendi elindeki teraziye göre tartacaktır. Önemli olan bizim elimizdeki terazinin doğru tartması.
İşin bir de başkalarına karşı el tarafında olma boyutu vardır. Başkalarının hayatı hakkında konuşmak, ahkam kesmek, kınamak doğru bir davranış değil. Bu bizi gıybet iftira gibi manevi hayatımız için vebali çok, hesabı zor sözleri söylemeye götürebilir, bundan da sakınmaya gayret etmek lazım. En doğrusu başkaları ile değil kendimizle uğraşalım. Kendi hatalarımıza kendi kusurlarımıza bakalım, onları düzeltmeye çalışalım.
SEMA MARAŞLI

Adaçayı'nın faydaları

Tarih boyunca hem gıda olarak hem de sağlığa faydaları ile bir tedavi aracı olarak geniş çaplı kullanılmıştır ve günümüzde artarak kullanılmaya devam edilmektedir.
 Adaçayının bilimsel adı olan ve Latinceden türetilen Salvia officinalis “korunmuş”, türün genel adı olan ve yine Latince “Salvere”den türetilen “Salvia” ise “iyileştirmek  için” anlamına gelmektedir.
 Zararlı toksinlerin vücuttan atılmasını sağlar
 Beyin fonksiyonlarını geliştirir
 Bronşit ve astım belirtilerini hafifletir
 Karaciğeri temizler
İdrar yolu enfeksiyonunun tedavisine yardımcı olur
Aşırı terlemeyi azaltır
Stresi azaltır
Sakinleştirir
Menopoz sonrası belirtileri hafifletir
Saçların beyazlamasını yavaşlatır
Mantar enfeksiyonlarına karşı kullanılır
Hafızayı güçlendirir
Alzheimer’a karşı yardımcı olarak kullanılır
Kan şekerini düşürür
Dişeti iltihaplanmasına karşı kullanılır
Ağız yaralarının tedavisinde kullanılır
Sinirsel baş ağrısını hafifletir
Safra kesesini çalıştırır
Gargara suyu olarak kullanılır
Boğaz ağrısını alır

Hayvanlara iyi davranmanın önemi

İnsanların çoğu; evcil olsun, vahşi olsun hayvanlara karşı istediğimiz gibi davranabileceğimiz, itip kakabileceğimiz, vurup öldürebileceğimiz, kobay olarak kullanabileceğimiz kanaatine sahiptir. Can taşıyan varlıklar olarak onlara da insafla, merhametle yaklaşmamız gerektiğini düşünenler azdır. Bu yüzden hayvanlar zaman zaman kırımlara uğramışlar, kimilerinin soyu tükenme sınırına ulaşmıştır. Ancak bunlar olduktan sonra bazı ülkelerde hayvan haklarını koruma çabaları ve bu çabalar sonucu bazı organizasyonlar görülmeye başlanmıştır. Halbuki dinler, özellikle ilahi dinler, hayvanlara karşı şefkat göstermeyi, bu dilsiz yaratıklara zalim ve kaba davranmamayı emrediyor. Peygamberimiz Hz. Muhammedin (s.a) merhametle ilgili bir hadisi var ki, onun kapsamına girmeyen tek canlı yoktur. Hadis şöyle: "Siz yerdekilere acıyın kî, göktekiler(Allah ve Melekler) de size acısın." 1
Peygamberimizin hayvanlara iyi davranma ile ilgili başka hadisleri de var. Bir gün ashabına şu olayı anlattı: "Bir adam yolculuğu sırasında susamış, bu sırada rastgeldiği bir kuyuya inip su içmişti. Kuyudan çıktığında bir köpeğin susuzluktan kıvrandığını, nemli toprağı yaladığını görmüştü. Bu adam kuyuya tekrar inip mestine su doldurdu, onunla köpeği suladı ve Allah da ondan razı oldu." Ashab sordu. "Hayvanlarda bizim için sevap var mı?" Hz. Peygamber cevap verdi: "iyilikte bulunduğunuz her canlı yüzünden size sevap vardır” 2


Evliyanın önde gelenlerinden Hasan’ül Basri (8.yy), bir gün çölde, susuzluktan yanmış, dili bir karış dışarı çıkmış bir köpeğe rastladı ve onun halinden çok etkilendi. Çevresinde bulunan tanıdığı, tanımadığı herkese seslendi: "Kim şu köpeğe bir su verirse, seksen defe haccettim, bütün sevabını ona bağışlıyorum!" Bu merhamet, insanlara zararı dokunmayan, korku vermeyen ehli, vahşi her hayvan için geçerlidir.
Yunus Emre'nin, "Yaratılmışı severiz / Yaratandan ötürü" seklindeki eşsiz ve ölümsüz sözü bütün mahlukatı kucaklamaktadır. Ne ki Allah yarattı, onda mutlaka bir sebep ve bir hikmet vardır. Bunu kabul edince dünyada hiçbir varlığa karşı kin ve nefret duyamayız, zalimce davranamayız.
Dipnotlar: 1) Tirmizi, Birr 16 2) Riyazü’s-Salihin c. 1, s.161

25 Haziran 2014 Çarşamba

Ünlülerin zayıflamak için uyguladıkları ve zararları

Ünlülerden ilham almayı seviyoruz. Ama onlar da hata yapıyor! İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya ünlülerin zayıflama ve formda kalma uğruna yaptıkları beslenme hatalarını Pudraya anlattı.



Megan Fox


Megan Fox her yemekten önce elma sirkesi ve su içiyor. 

Zararları: Yemeklerden önce mide sağlamsa elma sirkesinin zararı olmaz. Ama bir mide problemi varsa ve aç karnına içiliyorsa ciddi sorunlar yaşanabilir. Elma sirkesini aç karnına içmek kilo verdirmez ve yağları yakmaz. Yemeklerden önce su içmek midede doluluk oluşturacağı için daha az yemeyi sağlayabilir. Bu nedenle en doğru yaklaşım yemek öncesinde veya sırasında bir bardak su içmek. Su içmek sağlıklı ve kabızlık için de güzel bir çözüm.


Beyonce


Beyonce "Dreamgirls" filmindeki rolü için sadece birkaç haftada 10 kilo verdi. Doktorlar tarafından oldukça tehlikeli bulunan diyeti sadece akçaağaç şurubu, acı biber, limon suyu ve hazım çaylarından oluşuyordu. 

Zararları: Kesinlikle çok sağlıksız ve tehlikeli bir beslenme şekli. Hiçbir besin öğesi içermiyor. Zayıflamış olsa bile inanılmaz kas kaybı yaşamıştır. Metabolik hızı düşmüş, vücudunda sarkmalar oluşmuştur. Belki de estetik operasyonlar yaptırmak durumunda kalmıştır.

Matt Damon


Matt Damon "Courage Under Fire" filmindeki rolü için her gün 10 kilometre koştu ve sadece tavuk, haşlanmış patates, yumurta tüketti. 

Zararları: Hem protein hem karbonhidrat içeren iki yönlü ama tek düze bir diyet ne yazık ki... Bu kadar kiloyu koştuğu için vermiş olabilir. Meyve ve sebze hiç yemediyse ciddi bağırsak sorunları yaşamıştır. Bağışıklık sistemi bu durumda daha çabuk enfeksiyonlara yakalanır.

Christian Bale


Christian Bale "Makinist"teki rolü için sadece su, kahve, ton balığı ve elma yedi. 

Zararları: Genel sağlık için bütün besin guruplarından az miktarda tüketmek çok önemli. Burada da tek yönlü bir beslenme görüyoruz, karbonhidrat kısıtlı, süt-yoğurt hiç yok ve protein kaynağı olarak sadece ton balığı... Bu durumda kırmızı et yemediği için B12 vitamini eksikliği, kansızlık; yeşil yapraklı sebze tüketmediği için folik asit eksikliği; süt-yoğurt yemediği için kalsiyum eksikliği kemik erimesi; yetersiz karbonhidrat tüketimine bağlı kas kaybı, enerjisizlik; fazla kahve tüketimine bağlı ciddi kalp çarpıntıları, uykusuzluk, tahammülsüzlük ve sinirlilik yaşayabilir. Bu durum genel başarı oranını ve performansını düşürür. 

Miranda Kerr


Miranda Kerr her yemekten önce 4 kaşık Hindistan cevizi yağı tüketiyor. 

Zararları: Yağlar dünyadaki en yüksek kalorili yiyeceklerdir. Bu tereyağ da olsa, zaytinyağı da olsa, hindistancevizi yağı da olsa, ayçiçeği yağı da olsa hiç fark etmez. 1 gram yağ ortalama 9 kalori içerir. Eğer her yemekten önce 4 kaşık yağ içiyorsa kilo verebilmek için ciddi porsiyon küçültmüş olması gerekir, aksi takdirde kilo artışı kaçınılmaz olur. 



Jennifer Lopez


Jennifer Lopez yağ yaktığını iddia ettiği greyfurt yağını sürekli kokluyor. 

Zararları: Koklamanın metabolizma üzerine yağ yakıcı bir etkisi yoktur. Özelikle greyfurt yağı koklamanın, bir etkisi olduğunu zannetmiyorum. Ancak kötü kokular iştahı kapatır, güzel kokular iştahı açar. Eğer çok iştahlıysanız yemekten önce kötü bir koku duymak iştahınızı kapatabilir.

Kylie Minogue


Kylie Minouge her yemekten önce greyfurt yiyor. 

Zararları: Yapılan bir araştırmada görülüyor ki, her yemekten önce yarım greyfurt tüketmek 3 ayda 5 kilo kaybına neden oluyor. Eğer tansiyon, kolesterol ve depresyon ilacı kullanmıyorsanız yemeklerden önce yarım greyfurt yiyebilirsiniz. Ancak bu ilaçları kullanıyorsanız greyfurt bu ilaçların vücuttan atılım zamanını uzattığı için ilaçlar zehirleyebilir. 


Uma Thurman


Uma Thurman sadece çiğ yiyecekler tüketiyor. 

Zararları: Sadece çiğ yemek bir nevi vejeteryan beslenmeyi düşündürüyor. Et, yumurta yemediği için en başta B12 vitamini ve demir eksikliği ortaya çıkar, bu da ciddi hafıza kusurlarına neden olur. 


20 Haziran 2014 Cuma

Cildinizi Güzelleştiren Mineraller, Vitaminler Ve Faydaları

Güzellik söz konusu olunca, dört tane mineral var ki hepsinden çok öne çıkıyor: Çinko, silis, selenyum ve kükürt. Bunların haricinde kalsiyum,magnezyum ve bakır da güzellik için faydalı mineraller.
Mineraller de vitaminler gibi cildin sağlığının ve gençliğinin korunması açısından büyük öneme sahip. Güzellik ve sağlık denilince 7 tane mineralöne çıkıyor.
Gelin bunları yakından tanıyalım…

Çinko

Sivilceye, akneye karşı çok etkili. A vitaminiyle birlikte kullanıldığında akne ve sivilcelerin kaybolmasını sağlıyor. Egzama ve sedef hastalığının tedavisinde de önemli rol oynuyor. Çinko, hücre yenilenmesini desteklediğinden cildi güzelleştiriyor ve gençleştiriyor, sıkı bir cilt, güçlü tırnaklar ve ışıldayan saçlar yaratıyor.

Kükürt

Cilt, saç ve tırnak sağlığı için gerekli bir mineral. Cilt kusurlarını düzeltici ve cildi pürüzsüzleştirici bir etkisi var. Kükürt, her hücremizde bulunuyor. Sodyum-potasyum dengesini düzenliyor, hücrelere besin ve oksijen taşıyor. Kükürt, saçlara parlaklık ve ışıltı veriyor, tırnakları güçlendiriyor. Ciltte, tırnaklarda ve saçlarda bulunan keratin de zaten kükürt bakımından zengin bir madde.

Selenyum

Süper antioksidan mineral olarak kabul edilen selenyum, dokuların yaşlanma sürecini yavaşlatıyor. Ayrıca cildin pürüzsüzlüğünü sağlayan prostaglandin hormonlarının sentezine yardımcı oluyor. Selenyum dokulara elastikiyet kazandırıyor ki, bu da erken yaşlanmayı önlemek için çok önemli.

Silis

Silis, kolajen üretimine yardım ediyor, kemikleri güçlendiriyor, cildi sıkılaştırıyor ve kırışıklıkları önlüyor. Saçları güçlendirip saç kaybını da önlemeye yardımcı oluyor. Parlak saçlar yaratıyor dersek abartmayız. En yüksek silis konsantrasyonu bağ dokularda, kıkırdakta ve ciltte bulunuyor.

Bakır

Bakır, pek çok nemlendiricide bulunuyor. Çünkü bakır, kolajen ile elastin üretimine ve aynı zamanda nem tutucu moleküller olan glikosaminoglikanların (GAG’lar) üretimine yardımcı oluyor. Ayrıca bakır minerali saç kaybını, saç rengi ve yapısındaki bozulmaları da engelliyor.

Kalsiyum

Doğada, en fazla hayvan ve insan vücudunda, bitkilerde, ayrıca nehir ve dere sularında bulunuyor. İnsan vücudunda bulunan 13 temel maddenin yapısında kalsiyum var ve bunların çoğunun esas maddesini oluşturuyor. Doku ve hücrelerin sağlamlığını ve canlılığını sağlıyor. Kemik ve dişlerin en önemli yapı maddesi.

Magnezyum

Magnezyum hayati önem taşıyan 11 mineralden birisi, belki de en önemlisi. Vücudun kendisi bu minerali üretmediği için magnezyumun besinler yoluyla alınması gerekiyor. Magnezyum cildi düzgünleştiriyor, saçı güzelleştiriyor ve tırnakları kuvvetlendiriyor.
Magnezyum genel olarak kalsiyumun kemikte düzgün dağılımı için de gerekli bir mineral.
yesiltopuklar

30 Mayıs 2014 Cuma

Diyetsiz kilo vermek icin

İSTANBUL - Yrd. Doç. Dr. Gamze Şenbursa, 5 küçük ipucunu günlük hayatta uygulayarak diyet ve spor yapmadan kilo vermenin mümkün olduğu görüşünde. İşte Şenbursa’nın o önerileri:
1. Yemekten hemen önce 1 bardak su için: Kendinizi bir anda doymuş hissedeceksiniz böylelikle fazla yemekten de kurtulacaksınız.
2. Her yemekte küçük değişiklikler yapın: Salatanıza veya yemeğinizi krema ile tatlandıracağınıza sirke kullanmayı deneyin. Böylelikle 80 kalori daha az alacaksınız. Kuru meyve yerine taze meyve kullanın.
3. Tatlı olarak biraz siyah çikolata yiyin: Kek veya kurabiye yiyeceğinize, tatlı krizinizi bir parça siyah çikolata ile geçirin. İlk başlarda sizi tatmin etmese de kendinizi aşırı şeker kullanımından korumuş olacaksınız. Düşük kalori aldığınız ve sağlıklı beslendiğiniz için mutlu olacaksınız.
4. Porsiyonlarınızı abartmayın, küçük tutun: Kilo vermek istiyorsanız porsiyonlarınız normal ve abartısız olsun. Beyninizi yanıltmak ve bunun yeterli olduğuna inandırmak için küçük tabaklar kullanın ki yemeğiniz içinde zengin görünsün. Yiyemediğiniz kısmı hemen buzdolabında saklayın böylelikle aradan zaman geçtikten sonra tekrar gidip bitirmeye çalışmazsınız.
5. Daha fazla hareket edin: Buna yeterli ve gerekli zamana ihtiyacınız olmasa da gün içerisinde biraz daha fazla hareket ederek rutinden daha fazla kalori yakabilirsiniz. Bilgisayar başında oturmayı bırakın ve yerinizden kalkıp biraz dolaşın. Ofisinizin etrafında biraz yürüyün, asansör yerine merdiven kullanın, arabanızı ofisinizin biraz uzağına park edin ki biraz daha fazla yürüyerek kalori yakın.

29 Mayıs 2014 Perşembe

Cilt Tipinize Göre Beslenme

Yağlı Ciltler
Yağlı cildi olanlar, rafine şeker ve karbonhidratlardan, kızartmalardan, kuruyemişlerden uzak durmalıdır. Bol bol havuç, yeşilçay, glisemik indeksi düşürülmüş, kan şekeri üzerinde olumlu etkisi olan kepekli tahıllar tüketebilirler. Kahverengi makarna, yulaf, bol tahıllı un gibi… Düzenli meşrubat, reçel, jöle, dondurulmuş tatlı, kurabiye, kek, yağlı etler, pastırma, sucuk, tavuğun derisinin tüketilmemesine özen gösterilmelidir. Bunların yerine turunçgiller, kayısı, havuç, ıspanak gibi A vitamininden zengin gıdalar tüketilmelidir. Somon, uskumru, ton balığı gibi soğuk su balıkları da tercih edilebilir.
Yağlı ciltlerin beslenmeyle birlikte cilt bakımları da önem taşımaktadır. Yağlı cilt sorunu yaşayanların yağ düzeylerini kontrol etmek için yardımcı olan yağsız cilt ürünleri kullandığından emin olması gerekir. Cilt her gün sabah ve akşam köpük veya temizleme jeli ile mutlaka temizlemeli. Ayda bir siyah nokta temizliği yaptırılmalı. Fondöten ve pudra kullanmamaya özen göstermeli. Bunların yerine renkli nemlendiriciler tercih edilebilir. Yağlı ciltlerin nemlendirici kremleri de tamamen yağsız olmalı. Günlük nemlendirici için hyalüronik asit solüsyonu ya da oligopeptit ve kök hücreden zengin serum kullanmaları iyi olur. Haftada 1-2 kez asitli petlerle cildin peeling yapılarak temizlenmesi, tıkalı gözenekleri açmaya yardımcı olacak, sivilce ve akne oluşumunu önleyecektir. A vitamini mezoterapisi de bu cilt tiplerinde yüz güldürücü sonuçlar verebilmektedir. Çay ağacı maskesi de yapılabilir. Güneş koruyucuda da yağsız olanları tercih etmeliler.

Kuru Ciltler
Kuru ciltler, cildin nemlenmesinde faydalı olan salatalık, balık, kereviz, ceviz, fındık, kuru kayısı gibi gıdalar tüketmelidir. Bol su içmek ve taze meyve, sebze tüketmeye özen gösterilmelidir.
Cildi kuru olanlar temizleme jeli ve köpük kullanmamalı. Çünkü bu cildi daha çok kurutur. Temizleme sütü ve losyonu tercih olarak önem taşımaktadır. Ayrıca aşırı sıcak ortamlardan ve güneş ışığına maruz kalmaktan kaçınılmalı. Mümkünse spot ışık altında ve bilgisayar karşısında güneş koruyucu kullanılmalı.
Gün içinde serum, akşamları da onarıcı yüksek nemlendiricili kremler tercih edilmeli. 5 dakika buhar banyosundan hemen sonra soğuk su ile cilt yıkanmalı. Cilt nemli iken yani cildi kurulamadan nemlendirici ya da serum sürülmeli. Hyalüronik asitli veya seramid içeren kremler kullanılmalı. Bununla birlikte mineral yağlar ve vazelin de cildin banyo sırasında emdiği suyu tutmaya yardımcı olur.
Akneli Ciltler
Özellikle aknelerin aktif olduğu dönemde fast food, kola, baharat, yağlı gıdalar, sigara, kafein, kuruyemiş, çikolata ve işlenmiş gıdalardan uzak durulmalı. A vitamininden ve özellikle beta karotenden zengin gıdalar diyete eklenmeli. Örneğin; havuç, turuncu sebzeler, meyveler, bal kabağı, kayısı, domates gibi.
Yağlı ve akneli bir cildi olanlarda bol su tüketimi cilt diyetinin ilk kuralıdır. Akne soru yaşayanların stresi de kontrol altında tutmalarında fayda vardır. Çünkü stres hormonları akne, rosacea, sedef gibi mevcut cilt hastalıklarının alevlenmesine neden olabilir. Stres veya anksiyete zamanlarında bu şikayetler de kötüleşme eğilimindedir. Bu tür dönemlerde yürüyüş, meditasyon, yoga yapmak iyi gelecektir.
Rutin cilt bakımı ihmal edilmemelidir. Akneler azaltılırken akne eğilimli ciltler ve yaşlanan cilde onarıma uygun nemlendiriciler seçilmeli. Salisilik asit içeren temizleyiciler ile yıkayarak gözeneklerin temizlenmesi ve cilde nazik bir peeling uygulanması doğru olacaktır.

28 Mayıs 2014 Çarşamba

BİR TÜRK KIZININ DÜNYA GÜZELİ SEÇİLMESİ VE JÜRİNİN YAPTIĞI TARİHİ KONUŞMA

Bu ilginç olay Halit Turhan Bey'in hatıralarında yer almaktadır: “1932 yılında Cumhuriyet gazetesinin tertiplediği güzellik yarışmasını Keriman Halis kazanmıştı. Aynı yıl Belçika'nın Spa şehrinde 28 ülkenin katılmasıyla dünya güzellik yarışması düzenlenmişti. 1913 yılında doğan Keriman Halis, bu yarışmaya Türkiye'yi temsilen katıldı. Günlerce Spa şehrinde kalan güzeller, çeşitli kişilerle görüştü ve konuştular. Yarışma gününde jürinin önünde kızlar birer birer geçip giyimleriyle, bakışlarıyla, tebessümleriyle puan toplamaya çalıştılar. Jüri salona geçip, puan değerlendirmesi yapmak istedi. Başkan kürsüye geçerek :
- Sayın jüri üyeleri, bugün Avrupa'nın Hıristiyanlığın zaferini kutluyoruz. 1400 senedir dünya üzerinde hâkimiyetini sürdüren İslamiyet artık bitmiştir. Onu Avrupa bitirmiştir. Bir zamanlar sokağı bile, pencere arkasından seyredebilen Müslüman kadınların temsilcisi Türk güzeli Keriman, mayo ile aramızdadır. Bu kızı, zaferimizin tacı kabul edeceğiz, onu kraliçe seçeceğiz. Ondan daha güzel varmış, yokmuş bu önemli değil... Bu sene güzellik kraliçesi seçmiyoruz. Bu sene İslamı yenmenin zaferini kutluyoruz. Avrupa'nın zaferini kutluyoruz. Bir zamanlar Fransa'da oynanan dansa müdahalede bulunan Kanuni Sultan Süleyman'ın torunu işte mayo ve sutyen ile önümüzdedir. Kendini bizlere beğendirmek istemektedir. Biz de bize uyan bu kızı beğendik. Müslümanların geleceği böyle olması temennisiyle Türk güzelini dünya güzeli olarak seçiyoruz. Fakat kadehlerimizi Avrupa'nın zaferi için kaldıracağız."
Böylece Keriman Halis dünya güzeli seçildi. Resimleri gazetelerde basıldı. Hatta kartpostal yapılarak satıldı, elden ele dolaştı.”

24 Mayıs 2014 Cumartesi

HAYATA DAİR ALTIN KURALLAR


 1-Ucuz araba kullan ama, alabileceğin en güzel evi al.
 

2-Her zaman ve her ortamda anlatabileceğin üç fıkra öğren.

3-Sevinçlerini sakın erteleme.
 

4-Eşini çok iyi seç. Çünkü bu seçim mutluluğunun veya bedbahtlığını %90’ını oluşturur.

5-Hergün 30 dakika yürüyüş yap.

6-Her yemekten sonra şükret.

7-Bir arkadaşına sırrını açıklamadan önce iki kere düşün.

8-Maaş çekini imzalayan kişileri asla eleştirme.

9-Kaybedecek şeyi olmayan insanlardan kork.

10-Gözünün önünde hep güzel şeyler bulundur.

11-Çocukların, gelenek sözcüğünü duyduklarında seni hatırlayacak şekilde yaşa.

12-Dinine ait kitabı tam anlamıyla okumak için kendine bir yıl süre tanı.
 

13-Biri seni kucakladığında ilk bırakan sen olma.

14-Hergün 6 bardak su içmeyi unutma..

15-Seni seven insanları koru..

16-Zor da olsa ailenle tatil yapmak için her şeyi dene. Bu tatildeki anılar, hayatındaki en değerli anılardan biri olacak.

17-Kendine yapılmasını istemediğin hiçbirşeyi başkalarına yapma.

18-Başarıya, iç huzura kavuştuğun, sağlıklı olduğun ve sevildiğin zamanı değerlendir.

19-İyi ve başarılı bir evliliğin iki şeye bağlı olduğunu unutma:
a) Doğru insanı bulmak
b) Doğru insan olmak.

20-Ebeveynlerini, eşini ve çocuklarını eleştirmek istediğin zaman dilini ısır.

21-Evliliğini güzelleştirmek için hergün bir şeyler yap.

22-İyilik dolu bir sözü ve iyiliğin etkisini asla küçümseme.

SON SÖZ..
Hayatınızdaki kötü olayları düşünerek vakit kaybetmeyin; Yoksa güzellikleri görmekte gecikebilirsiniz….”

18 Mayıs 2014 Pazar

Nasıl incitebilirim

Ben seni nasıl incitebilirim?.
Ayağına bir öpücük kondurayım desem,
Kirpiklerimin dikeni ayağına batar da rahatsız eder diye korkarım…

Şems-i Tebrizi

13 Mayıs 2014 Salı

Iyilik


Gücümüz yettiği halde iyiliği esirgemek, kötülük yolunda atılmış bir adım değil midir? Teselli bekleyen komşu, aranılmayan bir dost, ziyaret edilmeyen hasta… dostlarımızın iyi ve sevinçli günlerine ortak olduğmuz gibi üzüntülü günlerini de paylaşmak, insan olmanın bir gereği.

Güzellikler

Bütün bu güzellikler senin için değilse, kimin için ey kalbim? Allah'ım dünyan çok güzel.

12 Mayıs 2014 Pazartesi

Merakli komsu

Genç bir çift, yeni bir mahalledeki yeni evlerine taşınmışlar.
- Sabah kahvaltı yaparlarken, komşu da çamaşırları asıyormuş
Kadın kocasına
- Bak, çamaşırları yeterince temiz değil, çamaşır yıkamayı bilmiyor, belki de doğru sabunu kullanmıyor. ‘ demiş.
Kocası ona bakmış, hiçbir sey söylememiş, kahvaltısına devam etmiş.
Kadın, komşusunun çamaşır astığını gördüğü her sabah aynı yorumu yapmaya devam etmiş.
Bir ay kadar sonra, bir sabah, komşusunun çamaşırlarının tertemiz olduğunu gören kadın çok şaşırmıs, bak demiş kocasına
- Çamaşır yıkamayı öğrendi sonunda, merak ediyorum, kim öğretti acaba ?’
‘Ben bu sabah biraz erken kalkıp penceremizi sildim’ diye cevap vermiş kocası.
Hayatta böyle değil midir ?
Başkalarını izlerken gördüklerimiz, baktığımız pencerenin ne kadar temiz olduğuna bağlıdır.
Birini eleştirmeden ve hemen yargılamaya davranmadan önce Kalp(pencere) durumumuza bakmak ve ‘iyi’ olanı görmeye hazır olup olmadığımızı farketmek güzel bir fikir olabilir !

"Ey âmenû olanlar! Zandan çok sakının. Muhakkak ki bazı zanlar günahtır. Ve tecessüs etmeyin (merak edip insanların hatalarını araştırmayın). Sizin bir kısmınız diğerlerinin dedikodusunu yapmasın. Hiç sizden biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? Elbette ondan tiksinirsiniz. Ve Allah’a karşı takva sahibi olunuz. Muhakkak ki Allah, tövbeleri kabul eden ve Rahîm olandır." HUCURÂT/12

5 Mayıs 2014 Pazartesi

Yüz şekline göre başörtüsü bağlama şekilleri


Makyaj

Seni makyaj malzemelerinin dokunuşuyla diriltmeyi vaad eden sahte mesihler dolanıyor etrafında. Bedenini orasından burasından kırpmaya ayarlı gibi bütün estetik görüntüler. Seni kendinden memnun olmamaya çağırıyor imajlar hep bir ağızdan. Hep bir fazla ve eksik görmeni istiyorlar kendinde. Sen huzur içinde olsan, görünüşünü gerektiği kadar güzelleştirip şöyle bir kalbine doğru eğilmeye kalksan, yeni bir kremin büyüsüyle, yeni bir saç modelinin cezbesiyle yeniden mutsuz ediyorlar seni. Farkında mısın; kendin değilsin, kendin olmana izin vermiyorlar. 

Rabbin Sana Küsmedi - Senai Demirci,Yusuf Özkan Özburun