1- Davete geç kalmamali, erken de gitmemelidir. Giderken, biraz yiyip gitmek sünnettir. Sirf yemek için degil, ev sahibini memnun etmek için gittigi belli olmalidir!
2- Misafir, sagina soluna bakmamali, sikinti vermekten çekinmelidir. Ev sahibinden izinsiz bir başka misafire birşey ikram etmemelidir! Ev sahibinin gösterdigi yere oturmali, izinsiz nafile oruç tutmamali ve ev sahibi teklif etmeden imam olmamalidir! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Misafir, evin başköşesine oturmasin!) [Müslim]
(Misafir, ev sahibinden izinsiz [nafile] oruç tutmasin ve gösterilen yere otursun! Çünkü ev sahibi evinin âdetini daha iyi bilir.) [Ibni Asâkir]
(Misafir olan bir kimse, ev sahibine imam olmasin!) [Tirmizî]
(Misafir, evin başköşesine oturmasin!) [Müslim]
(Misafir, ev sahibinden izinsiz [nafile] oruç tutmasin ve gösterilen yere otursun! Çünkü ev sahibi evinin âdetini daha iyi bilir.) [Ibni Asâkir]
(Misafir olan bir kimse, ev sahibine imam olmasin!) [Tirmizî]
3- Sofraya edepli bir şekilde oturmali ve bu edebi sonuna kadar muhafaza etmeye çalişmalidir! Resul-i Ekrem efendimiz, yer sofrasina bazan diz çöker, bazan da sag ayagini bükerek sol ayagi üzerine oturup buyururdu ki:
(Yemek yerken yaslanmam! Ben Allahin kuluyum; kul nasil yerse öyle yer, öyle otururum.) [Buhârî]
Yemek yerken yaslanmak günah degildir. Başkalarinin yaninda mazeretsiz yaslanmak edebe aykiridir.
(Yemek yerken yaslanmam! Ben Allahin kuluyum; kul nasil yerse öyle yer, öyle otururum.) [Buhârî]
Yemek yerken yaslanmak günah degildir. Başkalarinin yaninda mazeretsiz yaslanmak edebe aykiridir.
4- Gelen yemekte kusur bulmamali. Bir kusuru olsa da söylememeli. Mesela yemegin tuzu fazla veya noksan olsa, yahut yemekten hoşlanmasa, bir şey dememeli, begenmedigini belli etmemelidir! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Misafirin, gelen yemegi begenmemesi, ona şer olarak kâfidir.) [Ibni Ebiddünyâ]
(Misafirin, gelen yemegi begenmemesi, ona şer olarak kâfidir.) [Ibni Ebiddünyâ]
5- Misafir, arzu ettigi şeyleri istememeli, gelen ile iktifa etmeli, “Şu var mi” diye belli bir yemek istememelidir! Eğer ev sahibi, birkaç yemek ismi sayıp (Hangisini hazırlıyalım) diye sorsa, külfetten uzak, sıkıntıya sokmıyacak şekilde daima kolay, ucuz ve zahmetsiz olanını tercih etmelidir! Peygamber efendimiz, muhayyer bırakıldığı iki şeyden, daima hafifini, kolay olanını tercih ederdi. (Buhârî)
Atalarımız, (Misafir umduğunu değil, bulduğunu yer.) buyurmuştur. Ekmeğe hürmet gerekir. Ekmeğe hürmet, ona katık aramamaktır. İnsanı ayakta tutan ve ibâdet etmeye imkan veren her yemek, berekettir; onu beğenmemek doğru olmaz. Sadece ekmekle sirke verilse küçümsenmemelidir! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Bir evde ekmeğe katık olarak sirke varsa, bu ev yoksul sayılmaz.) [Tirmizî]
(Ya Rabbi, sirkeye bereket ver. Sirke, ne güzel nimettir. Benden önceki enbiyanın katığı da sirke idi. Sirke olan evin, başka katığa ihtiyacı yoktur.) [İbni Mace]
6- Ev sahibinin veya oradaki diğer misafirlerin hoşuna gitmeyecek hareketlerde bulunmamalı, tiksinti verecek hareket ve sözlerden uzak durmalıdır.
7- Dinî inanışı, siyasî görüşü farklı olsa da, ev sahibini veya oradakileri üzecek sözler söylememelidir.
8-Misafir, gereği gibi ikram yapılamamış olsa da, gönül hoşluğu ile ve memnuniyetini ifade edecek şekilde ayrılmalıdır! Mesela (Çok memnun olduk, Allah razı olsun, evinizde oruçlular iftar etsin, yemeğinizi iyi insanlar yesin!) gibi duâ etmesi sünnettir. (Tirmizî)
Peygamber efendimiz, kendisi ev sahibine, en güzel duâlarda bulunur ve müslümanlara da, (Ev sahibine bereketle duâ edin) buyururdu. (Beyhekî)
Böyle yapmak, çok az da olsa bir iyiliği küçük görmemek güzel ahlâkın alametidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Mümin, güzel ahlâkı ile, gündüzü oruçla, geceyi ibâdetle geçirenlerin derecesine yükselir.) [Tirmizî]
9- Ev sahibinden izinsiz veya habersiz evi terk etmemelidir! Peygamber efendimiz, böyle habersiz gitmeyi, hiç uygun görmezdi. Giderken de yine ev sahibine duâ etmelidir.
10- Yatılı olarak giden misafir, ev sahibine ağırlık vermemek için, zaruret yoksa, üç günden fazla kalmamaya, yük olmamaya gayret etmelidir!
Eğer ev sahibi samimi olarak ısrar ederse, daha fazla kalınabilir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Misafirlik üç gündür. Fazlası sadakadır. Misafirin, ev sahibini sıkacak kadar çok kalması helal değildir.) [Buhârî]
Eğer ev sahibi samimi olarak ısrar ederse, daha fazla kalınabilir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Misafirlik üç gündür. Fazlası sadakadır. Misafirin, ev sahibini sıkacak kadar çok kalması helal değildir.) [Buhârî]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder