'Ölüm ölüm dediğin nedir ki gülüm , ben senin için yaşamayı göze almışım..' Bu sözü çok duymuşsunuzdur ki beni her zaman güldürür.. Adam ölmek yemiyor demiyor da.. Basit aşk cümleleri hepsi. Var mı şöyle ; ' Ebedi saadet yurdun da da refika-ı hayatım olmanı istiyorum..' diyen biri siz ona bakın.
Aşk'ı hafife indirgediler azizim.. Kirlendi. Halbuki aşk ; Hz. Hatice annemizin Peygamberimizi elinde tasıyla inzivaya çekildiği mağaranın aşağısında beklemesi kadar saf ve temizdi.. Sevdiğinin gözlerine bakamayacak kadar masum , ellerine dokunamayacak kadar iffetli.. Kızlar ne yapsın Yusuflar olmayınca.. Erkekler ne yapsın kızlar bir Hz. Fatıma bir Hz. Meryem olamayınca.. Şimdi suç kimin? Burada erkekleri ya da bayanları yargılayacağımı düşünmeyin.Aksine.. Nasıl geldik bu hale onu düşünüyorum. Nasıl yıkadılar beyinlerimizi. Bize ne olarak anlattılar aşkı, bir gönül eğlencesi mi? Hiç kimse Hz. Yusuf için ağlamaktan gözleri kör olan daha sonra gerçek aşkı 'MEVLASINI' bulan Züleyhayı anlatmadı bize..
Sevmeler Allah için olmayınca kalp eror veriyor tabir-i caizse. Çünkü Allah için olmayınca içine ; şehvet karışıyor, kıskançlık , hayasızlık sızıyor.Aşkın DNA 'sı bozuluyor bu sefer. Diyoruz ki neden böyle oldu. Halbuki çok seviyorduk birbirimizi.. Evet seviyorsundur ama kabir kapısına kadar. İşte bütün mesele bu. Sevdiğini ömürlük değil , öteki ve baki olan hayatta da seveceksin. Bu da yalnızca Allah için sevmekle mümkün oluyor.
Birini severiz telli duvaklı hayaller kurarız. Ne yapalım mayamızda var.Ama evlenmek için evlenilmez kardeşim. Özellikle genç kız kardeşlerim.. Kaşına , gözüne , sözüne vuruldum dersin sonra bir bakmışsın koca bir FİYASKO.. Yıllar geçtikçe o kaş göz çirkinleşecek , sözler eskisi gibi tutkulu olmayacak. Eee ne kaldı? Hani bu adamın imanı? Vücut yaşlanabilir ama ruh yaşlanmaz. Ruhu imansız olan adam da senin işine yaramaz. Neyleyim ben ; 'Seninle dünyanın bütün mescitlerinde namaz kılmak istiyorum' demeyen eşi.. Çünkü fani zevkler bir yere kadar sürüyor. Bir süre sonra ülfet oluyor. Beraber izlediğiniz filmler , dinlediğiniz şarkılar , gezdiğiniz yerler daha sonra eskisi gibi lezzet vermeyecek. Allah'ın anılmadığı , Kuran'ın hüküm sürmediği bir evliliği ne yapayım ben..
Diyeceğim şu ki; Hani senden başkasına bakmayacak,ellerini tutmaya kıyamayacak birini istiyorsun ya heh işte bütün bunlar İSLAM'ı hakiki yaşayan da var. Yani senin fıtratına uygun olsun diye Cenab-ı Allah, kurallarıyla evlenmen gereken insanın nasıl olması gerektiğini bildirmiş. Çünkü seni yaradan seni senden iyi biliyor.Seni senden daha çok düşünüyor. Nar tanelerini kabuğun altına tek tek yerleştiren KUDRET seni de hangi gönüle yerleştireceğini bilir..
Ne diyor Allah cc. Kuran'ın da ; Kötü kadınlar, kötü erkeklere; kötü erkekler de kötü kadınlara; temiz kadınlar temiz erkeklere, temiz erkekler de temiz kadınlara layıktır. (Nur,26)
Yani sana layık olan kim? Kişi bir eş seçmez bir hayat seçer. Seçtiğin kişi senin kaliteni , yaşam tarzını belirler. Düşünsenize kapalılığa karşı bir insan nasıl bir Mümin bayan seçer? Adamın bir kere fıtratına ters. O açıklığı , gösterişi , eğlenmeyi seviyor. Seni kıskanmıyor. Hamurunda kıskançlık olmayan erkeğin fıtratı bozulmuş demektir. Çünkü fıtraten kimse eşine bakılmasından , beğenilmesinden hoşlanmaz. İşte hakiki Mümin bir erkeğin de böyle olması gerekiyor.. Üstad da şu şekilde belirtiyor;
Kadın ve erkek ortasında gayet esaslı ve şiddetli münasebet, muhabbet ve alaka; yalnız dünyevi hayatın ihtiyacından ileri gelmiyor. Evet bir kadın, kocasına yalnız hayat-ı dünyeviyeye mahsus bir refika-i hayat değildir. Belki hayat-ı ebediyede dahi bir refika-i hayattır. Madem hayat-ı ebediyede dahi kocasına refika-i hayattır; elbette ebedi arkadaşı ve dostu olan kocasının nazarından gayrı başkasının nazarını kendi mehasinine celbetmemek ve onu darıltmamak ve kıskandırmamak lazım gelir. (24.Lema , ikinci hikmet)
Yani kadının erkeğe , erkeğin kadına denk olması gerekir. Mümin bir kadın ancak Mümin bir erkekle evlenirse mutlu olabilir.Ama gel gelelim ki bunu insanlara hele hele ailelere anlat.Eskiden büyüklerimiz kızlarını verirken banka cüzdanına değil damat namzetinin dizlerine bakarmış , acaba namaz kılıyor mu diye.. Şimdikiler ise 'namazı yok ama iyi çocuk' hadi oradan be..
Yanlış anlamayın bir namazla iş bitmiyor. Bu işler gösterişe değil samimi kalpte kiİMAN'a bakıyor..
Hanım ablalar , kardeşler , beyler , abiler.. Evlenecek olanda bir hayatı seçecek olanda sizsiniz. Onun bunun ne dediğine bakmayın. Dindar bir insan seçerseniz yüzünüz güler. Hem bu dünya da hem de ahirette.. Bunun içinde ilk önce kendimizin dindar bir insan olmamız icap ediyor. Biz elimizden geldiğince Fatıma olmaya çalışalım, şanı büyük olan Allah cc. elbet bir Ali çıkarır karşımıza..
Ve çok dikkat edin! Allah'a sevgisi ve saygısı olmayanın size sevgisi KOFTİDEN olabilir :)
Saygılar ve sevgiler..
Burcu Ercivan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder