11 Eylül 2014 Perşembe

Asansör denetimleri

Dün bir okurla görüştük. Yurtdışında. Dışarıda büyümüş, dışarıda okumuş. Sonra memleket deyip dönmüş. Dayanamamış kaçmış. Mühendis. Uzmanlığı asansörler, yürüyen merdivenler. Türkiye’de de bu işi yapmaya çalışmış, yapamayacağını anlayınca yeniden yurtdışına gitmiş. “Türkiye’de asansörlerin denetimi konusunda hizmet veren bir kuruluş için geldim’’ diyor. Tespitleri şöyle:
Son kazada denetim süresi 1 hafta geçmişti deniliyor. Hiç önemli değil. Bu kaza bu süre içinde de olabilirdi. Çünkü Türkiye’de denetim yapılmış olması hiçbir şey ifade etmiyor. Çünkü Türkiye’de denetim adı altında yapılan şey denetim değil. Yasak savmak kabilinden bir denetim yapılıyor. Niye biliyor musunuz? Denetimi yapanların bu denetimin nasıl yapılması gerektiği konusunda hiçbir bilgisi yok. Üstünkörü, ezbere bir denetim yapılıyor. Kontrol edilmesi ve şüphe halinde test edilmesi gereken komponentlerin hiçbiri test edilmiyor. Bazılarına bakılmıyor bile. Bu konuda en üst kuruluş TSE. Ancak TSE’nin bununla ilgili elemanları bile işi bilmiyor. Sözde standardı belirliyorlar ama bunu yapma yetkinlikleri tartışmalı. Hatta bana göre tartışmasız biçimde bu yetkinliğe sahip değiller.
Asansörlerin yüzde 70’i bakımsız, yetersiz ve standart dışı diye bir haber okudum. Çok iyimser bir tahmin. Ben buna ‘Yüzde 85-90’ derim. En iyi görünen binaları denetledik. Oralarda bile durum içler acısı. Sıradan binaları siz düşünün. Bozulmadan bakım yapılmayan asansörler var. Masraf çıkmasın diye yapılmayan tamiratlar, ustanın bulduğu sağlıksız çözümlerle çalıştırılan asansörler. Hem de koca koca şirketlerde oluyor bunlar. Eşim, çocuklarım yeniden yurtdışına gittik. Emin olun asansörleri Allah koruyor olmalı ki, her gün kaza olmuyor. Ama ben sizin yerinizde olsam asansöre binmem.
(Fatih Altaylı)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder