Günün Sözü

Düşünmeden öğrenmek faydasız, öğrenmeden düşünmek tehlikelidir.

20 Mayıs 2014 Salı

Sakallılar ve Marx


Gulyabani görmüş gibi bahsediyorlar. Soma'da mollalar sokağa salındı (Hüseyin Aygün)… Soma'ya akın eden sakallıların kim olduğu ortaya çıktı. (Odatv). Soma'daki sakallılar bakın kimmiş (Sözcü)

Gezi'nin gayriresmî kanalı Halk TV'den alalım bu flash haberin ayrıntılarını:

“Soma'da vatandaşların öfkesini dinî telkinlerle dindirmek ve hükümete yönelik tepkileri engellemek için yüzlerce hoca şeyh, imam hükümet ve hükümete yakın tarikat ve cemaatler tarafından Soma'ya gönderildi. Bunlar Soma'ya serbestçe girebilirken Soma'ya destek ve yardım için gelen laik kesimden vatandaşlar ise…” (Halk TV)

Vefat edenlerin arkasından Kur'an okuyup, acılı insanları teskin ve teselli etsin diye İsmailağa Cemaati'nin Soma'ya gönderdiği 50 hocadan bahsetmekteler. Sakallı ve cüppeli 50 hoca.

Ne yapmış bu hocalar birkaç sosyalist yayından bakalım: “Soma'da tarikatlar, halkın acısını dinî simge ve söylemlerle bastırma çabasının…” (Sendika.org)

Yakınlarını kaybeden insanların acısını dinî simge ve söylemlerle bastırmak… Görülmemiş şey. Başka:

“Somalı aileleri ziyaret eden sakallı ve cübbeli kişiler, 'İsyan etmeyin! Onlar şehit oldular; dua edin' diyerek yatıştırmaya çalışıyor.” (Esadçı Yurt Gazetesi, Emniyetçi-cemaatçi Rota Haber, Sözcü ve OdaTV)

Şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi… AKP düştü mü zora tarikat koşar yardıma (Birgün), “Soma halkının acısını dinî simge ve söylemlerle bastırma çabasına…” (Cumhuriyet)

Demek, cenaze evine dönmüş 100 bin nüfuslu Soma'da bir halk isyanının çıkmamasının sebebi buymuş. Halbuki bir umutla silahlı devrimci örgütler, Esad'a tahsis ettikleri avukatlarını bile bölgeye nakletmişlerdi. Sala seslerini megafonlarla bastırmak, cenazelerdeki segah tekbirlerini Katil Erdoğan sesleriyle bastırmak için.

“Onlar şehit oldu, isyan etmeyin dua edin" diyen hocalar bozdu bütün planları demek. Yalnız orada bastırılan isyan sizin kırmızı kitaplarınızda uzun uzun anlatılan isyan değil, yeşil kitaplarda anlatılan itikadi sakıncaları olan bir başka çeşit isyan…

Bilmediğiniz başka şeyler de olabilir.

Abdest; Soma'daki madende duman yoğunlaşınca Allah'ın huzuruna tertemiz gitmek için o kirli sularla aldıkları. Teyemmüm; O suyu bulamayan madencilerin duvardaki kömürle aldıkları abdest. Helalleşmek; Son yaptıkları…

Ambulans sedyesine botuyla basmak istemeyen madencinin bahsettiği “Temizlik imandandır” da hadis. Ayrıca onun gösterdiği “canım” sesleriyle yukarıdan bir şefkatle oryantalize ettiğiniz değil, “bir sonraki yaralı belki başını koyar” diye şehirlilerde kalmamış bir incelik…

O 50 hoca, 300 insanın cenazesinin kılınmasında, dinî usullerle yıkanmasında, toprağa dualarla gömülmesinde, mezarlarında Yasin okunmasında, arkalarından evlerinde Kur'an okutulup, dua edilmesinde, acılı ailelerin teskin edilmesinde Somalılara yardımcı olmuştur herhalde.

Neredeyse her aileden bir cenazenin çıktığı halkı politik olarak bilinçlendirmek, isyan çıkarmak için gidenlerden daha çok işe yaradıkları açık.

Marx'ı bile yanlış anlamışsınız. “Din kitlelerin afyonudur” demeden önce de "Dini ıstırap, hem gerçek ıstırabın ifadesi hem de gerçek ıstıraba karşı bir protestodur. Din, ezilenlerin iç çekişi, kalpsiz bir dünyanın kalbi, ruhsuz koşulların ruhudur” diyecek kadar hakkaniyetli, nazik ve saygılıydı. Ayrıca afyon o zamanlar şimdiki gibi kötü bir şey de değildi.

İşiniz zor. 300 madenci ailesinin acısını Marx kadar bile anlamayacak kadar yabancısınız buralara. Hiç merak etmeyin, 90 yıllık resmî propagandaya direnmiş bu insanlar isyan ahlakıyla hesap sormayı, sorumluluk ahlakıyla hesap vermeyi de becerir…

En iyisi mi siz bırakın bu trajediden isyan çıkarma heveslerini. Madencileri şehit denildiği için niyazi ilan edip, AKP'li oldukları için ölmelerini müstahak bulanlarla birlikte 19 Mayıs'ı kutlayın…

Belki bir daha çıkıp gelir Samsun'a ya da Gezi Parkı'na sarı saçlım mavi gözlüm…

Yıldıray Oğur

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder